Powered By Blogger

23 Ara 2009

Tanıklık Etmek




Ziraat Türkiye Kupası Grup Maçı
Fenerbahçe 3-0 Altay

Bu soğuğa rağmen açık havada maç izlemek aklıma nereden geldi bilmiyorum ama iyi ki izlemişim,hatta maç keşke İzmir'de olsaydı.Eğer bugün göreceklerim garanti edlseydi üşenmez atlardım Halkapınar otobüsüne Alsancak'a giderdim çünkü bugün soğukta oturup beklememe değdi.Sanırım herkes de benim gördüklerimi görmüş ve bir yıldızın ışıldamasına şahit olmuştur.


Fenerbahçe yıllardır kupayı alamamış olmanın verdiği ''güvenle'' yedek ağırlıklı kadroyla maça başladı.Elbetteki sebebi sadece bu değildi.Kadrodaki sakatlıklar,rakibin bir alt ligde mücadele etmesi diğer sebeplerdi ancak hayırlı bir sonuca vesile oldukları söylenebilir.Şöyle ki,benim en beğendiğim oyunculardan biri olan Deniz ve Özer rahatça oyunlarını oynadılar,kendilerini daha net görebilme şansı bulduk.Özer Denize kıyasla daha fazla forma şansı bulan biriydi ancak bu akşam Deniz için önemliydi.Üzerine düşeni bence yaptı ancak oyundan alınması,Özer'in hücum performansını düşürmesi açısından sorgulanabilir fakat bu konulara sonra değineceğim.Diğer ''yeni'' elemanlar V.Babacan,Bekir ve Uğur'du.


Maçın başlamasıyla beraber dikkatimi çeken orta sahada Deniz ve Baroni'nin birlikte nasıl oynacağıydı.Baroni Deniz'e göre savunmada biraz daha iyiydi ancak bu Deniz'in maç eksiğine de bağlanabilir,sonuçta Baroni daha diri.Ancak belirtmekte fayda var,Deniz'in orta sahadan oyun kurması hiç de fena değil.Zaten oyununu oldum olası takdir etmişimdir.Alex'in sakat olması ise bugün bize Özer'i forvet arkası izleme şansı sundu.Santos ve Bekir'in defansın kanatlarında nası işler yapacağı ise merak konusuydu.


Belirttiğim gibi Deniz ve Özer'in orta sahada isabetli paslarıyla Fenerbahçe hücumda etkili olmaya çalışıyordu.Deniz bir şekilde topu ileri taşıdı,Özer ise topu kanatlara yaydı.Ara sıra ise Semih'le ver-kaç girişiminde bulundu ancak belirtmekte fayda var bugün Semih çok formsuzdu.Özer'den aldıkları toplarla Fenerbahçe sol kanadından etkili ataklar gelmeye başladı.Uğur ve Santos bugün uyum sağladılar.Ancak Santos'un defansta oynaması büyük sorunlara yol açabilir.Hücumu daha fazla düşünen bir oyuncu olduğundan Uğur'la beraber sol kanatta akıcı olabiliyorlar ancak ileri çıktığında ise arkada büyük,çok büyük,kocaman bir boşluk kalıyor ki bu pozisyonlardan birinde 14. dakikada Altay tehlikeli geldi fakat golü bulamadı.Daum herhalde bu konu hakkında oyuncuları uyaracaktır çünkü bu kadar büyük boşlukları Gervinho,Hazard vs. affetmez.Tüm bunlara rağmen Fenerbahçe sağ kanadından ikinci yarıya kadar etkili bir hücum gelmedi desek yeridir.Örneğin Bekir neredeyse orta sahayı geçmedi.Bunda Mehmet Topuz'un içeri girerek oynamasının da etkisi var tabi.Altay'ın geliştirdiği atakların birinde Babacan'ı da görme şansı bulduk ki bana bir pozisyonda Demirel varmış gibi geldi.Eğer o kaleye alışırsa bir daha çıkmaz diyebilirim,çünkü kalede artık geçen seneki duruşu bile yok.Daha özgüvenli oynuyor.


İlk yarıda üstünde durmamız gereken bir husus var ki o da Özer'in performansı.Oyun zekası belki Alex kadar üstün olmayabilir ancak fizik olarak ondan üstün durumda ve teknik özelliklerinin de aşağı kalır yan yok.Duran toplarda iyi,pasları isabetli,bitiriciliğine de çalışırsa en az Alex kadar iyi olur ki o özelliğinin de fena olmadığını bu akşam gördük.


Dakikalar ilerledikçe şunu gördük ki Altay'ın Bank Asya 1.Lig'deki konumu tamamen bileğinin hakkı.Yetenekli oyunculara sahipler.Fakat bu demek değildir ki Altay gol yemez.Son 3 maçta 5 gol yemişler.Nitekim ilk yarı bile dayanamadılar.Deniz'in pasıyla başlayan bir atakta gol geldi ki bu paslar Deniz Barış için referanstır,CV niteliğindedir bence.Deniz'den pası alan Uğurun ortasında Mehmet Topuz ceza sahasında içinde topu indirdi.Önüne düşen topu sol ayağıyla rakibinden kurtaran Özer sağ ayağıyla filelere taktı.Golün dakikası ise ilginç;tam 35.Bu golle Özer ilk yarıdaki güzel oyununun mükafatını aldı ve istatistiğe döktü.İstatistik deyip geçmeyin,her Fenerbahçeli genç oyuncu için çok önemlidir.Aslında Fenerbahçeli her oyuncu için önemlidir.Buna göre ya küfür yersiniz ya da taraftarın sevgilisi olursunuz.Fakat şu da bir gerçek ki istatistikleri ne olursa olsun Özer ulusal takımda bile banko oynamalıdır.



 Gol dışında ilk yarıda akılda kalanlar ise Semih'in kendi eline çarpan kafa vuruşu,Altay'ın kale önünden kaçırdığı pozisyon,Baroni'nin 35 metreden füzesi ve yine Uğur'un ortasında kalecinin çeldiği Semih'in kafa vuruşu.



Altay ikinci yarının ilk dakikalarında şok bir gol bulabilmek için atak oynadı.Şeş kaza bu golü bulsalardı Fenerbahçe taraftarı için gece güzel geçmeyecekti çünkü böyle bir oyunla gol yemeyi kimse hak etmez.Ne var ki bu gerçekleşmedi.Özer ikinci yarıda da oyunu kanatlara,daha doğrusu sol kanada iyi açıyor ve tek toplarda etkili,pasları isabetli.Bekir ise hücumda görünmemesine rağmen iki ayağını da iyi kullanabilmesinin avantajıyla savunmada etkiliydi.Mehmet Topuz'un da içeri girerek oynadığını belirtmiştik ki Santos'un ara pasında göbekten ceza sahasına girerek Fenerbahçe'nin ikinci golünü attı.



Skorda da rahatlayan Fenerbahçe oyuncu değişikliğine gitti ve 61. dakikada Deniz yerini Deivid'e bıraktı,72. dakikada ise Mehmet Topuz'un yerine Ali Bilgin oyuna girdi.Bu değişiklik Fenerbahçe sağ kanadını biraz daha hücuma kattı ancak Fenerbahçe ortadan oynamaya devam etti.Deniz çıktıktan sonra orta sahada biraz daha geri gelmeye ve hücumda daha az görünmeye başlayan Özer ceza sahası önünde Deivid'ten seken topa bu sefer sol ayağıyla düzgün bir vuruş yaptı ve ''kendisinin ikinci takımının üçüncü'' golünü attı.


 Son 10 dakikada ise Özer'in yerine oyuna giren Kapo'yu izleme fırsatı bulduk.Değişiklik hem taktiksel açıdan,hem de Özer'i alkışlatma açısından yerindeydi.Bu dakikalarda ise Altay'ın son çırpınışları dışında önemli ataklar yoktu ve maç Fenerbahçe'nin 3-0 üstünlüğüyle sona erdi.


Maçtan akıllarda kalan en önemli şey ise Özer Hurmacı'nın performansı ve spikerin kullandığı cümleydi; ''Bir yıldız parıl parıl parlıyor...''.

Hiç yorum yok: