Powered By Blogger

26 Oca 2010

Özveri


2 Temmuz 1977'de doğan Deniz Barış 1.84 boyunda ve defans-defansif orta saha mevkilerinde görev yapıyor.Futbola,dünya genelinde bir çok taraftarı bulunan Alman sosyalist kulüp St.Pauli'de başlayan Deniz,kariyerinin ilerleyen yıllarında sırasıyla Greuther Fürth,tekrar St.Pauli ve 2002 yılında Türkiye'ye gelerek Gençlerbirliği takımlarında yer aldı.Burada yaptığı çıkışla 2004 yılında Fenerbahçe'ye transfer oldu.Halen Fenerbahçe'de forma giymektedir.

Deniz Barış hakkında,çoğu Türk futbolseverin işine yarayacak bilgiler sadece bunlardır.Neticede kendisi kıvırcık saçlı,iğrenç sakallı defansif bir oyuncu.Duran toplarda kafa golü atmaz,Lugano kadar sert ve hırslı değildir...Tipi iğrençtir bi kere,öyle saç-sakal mı olur lan!...Evet,Deniz Barış şu haliyle top oynamazsa tüm dünya ülkeleri için en hayırlısıdır Türk futbolsevere -özellikle de kazma Fenerbahçe taraftarına- göre çünkü onların kriterleri bellidir,az önce saydıklarımız gibidir.

Herkesin bildiği bir oyundur herhalde sanal menajerlik oyunları.Efendim,bendeniz bu oyunla çok küçük yaşta tanışmama rağmen oynamaya başlmam biraz zaman aldı,ancak 2007 yılında oynamaya başladım,orası ayrı bir konu.Bu oyunda belki de en zevkli işlerden biri de transfer yapmaktır.Transfer yaparken,o zamanlar tabi yeni başladığımız için,oyuncunun sadece teknik özelliklerine bakardım;bitiricilik,markaj,top sürme,top çalma gibi.Onun yanındakilerin,ekseriyetle mental değerlerin benim için önemi yoktu ama bunu zaman geçtikçe,bitiriciliği yerinde olan adamın kaleciyle karşı karşıya kalıp kaçırmasını,veya çok yetenkli bir oyuncunun antremanlardan kaçmasını gördükçe anladım.Bunun tam tersi de olurdu tabi,teknik özellikleri sönük olan bir adam defalarca beni kurtarmıştır...Hep sorardım,''nasıl oluyor bu ?'' diye...

İşte Deniz Barış'ı anlatmam için bu mental değerlere değinmem gerekir çünkü Fenerbahçe taraftarının mental özellikleri geçtim,teknik özelliklerden de anladığını pek sanmıyorum.

Tribünlerimizde çok modaydı 3 kişiye küfür etmek;

1-Selçuk Şahin
2-Ümit Özat
3-Deniz Barış


Fenerbahçe taraftarı,bu kişilere küfür etmekten inanılmaz haz duyar.12 yaşındaki ortaokul öğrencisi bile,galeyana gelip küfür eder...Abisi,babası da öyle yapıyordur çünkü...Çocuğu geçtim,büyükleri bile neden küfür ettiklerini bilmezler.Ben biliyorum,futboldan anlamıyorlar zira...

Deniz,2004 yılında Gençlerbirliği ile binbir münakaşa sonunda güçlükle Fenerbahçe kadrosuna katıldı ve ilk sezonundan itibaren gayet özverili bir oyun sergiledi.Fenerbahçe'nin orta sahada başı sıkıştığı zaman hep kendini vererek oynadı.Deniz Barış'ın en başarılı sezonu ise Zico'nun (Tanrı O'nu korusun ve kutsasın) Fenerbahçe teknik direktörü olduğu dönemdeydi ki Zico'nun en güvendiği isimlerdendi.O sene ve devamında gelen futbolcu kıyımını göze alırsak Deniz Barış kaliteli futbolcudur diyebiliriz çünkü Zico,takımda teknik yoksunu oyunculardan mümkün olduğunca kurtulmaya baktı.Servet,Ümit Özat,Serkan Balcı aklıma gelenler.Deniz ayrıca 2007-2008 sezonunda Avrupa'da gelen başarıda büyük rol oynadı ki benim bu konuda sadece bir tane referansım vardır,o da bana yeter zaten Deniz'in o sene başarılı olduğuna inanmam için.(bkz. 2007-2008 ŞL Ön Eleme 2.Maçı Anderlecht-Fenerbahçe)


Fakat Deniz Barış ne yaptıysa,Fenerbahçe taraftarının gözüne giremedi.Malum; ''Fenerbahçe taraftarının tatmin olması için her maç kazanmalısın,o kazandığın maçta 5 gol atmalısın ve o attığın 5 golü de 'Voleşata' ile atmalısın!..'' Deniz hiçbir zaman kurtarıcı adam olmadı,ya da başkaları ondan rol çaldı desek de olur.Bu zaman zarfında Deniz'in başına gelmedik kalmadı.Ne zaman Deniz Barış iyi oynasa,futbol federasyonu tarafından lisansı donduruldu,lisansı açıldığı zaman sakatlandı,sakatlığı geçtiği zaman ise...Deniz Barış bu süre zarfında eşini kaybetti.İki çocuk sahibi olan Deniz Barış'ın çektiği sıkıntıları ben bile şu an düşündükçe üzülüyorum.Çocuklarına hem annelik,hem babalık yaptı,bu sıkıntıyı da atlattı derken başına Aragones belası geldi.


Tüm bunlara rağmen Deniz Barış futboldan kopmadı.Eşini kaybetmesi, uzun bir süre o özverili oyununu oynamasını etkiledi ancak bu sene Daum'un gelişiyle tekrar o eski sorumlu,bilinçli Deniz'i görüyoruz.


Denizlispor maçında 3.golde Gökhan Ünal'a attığı ara pas bunun işaretçisidir diyebilir miyiz? Zaman gösterecek,ama ben Deniz'e güveniyorum...

2 yorum:

Adsız dedi ki...

2 Temmuz 1984 değil 1977 doğumludur Deniz Barış uydurmayalım lütfen.

Unknown dedi ki...

denizin 30 yaşından fazla olduğunu biliyordum ancak kariyerine baktığım kaynakta 1984 yazıyordu,gözden kaçırmışım demek ki;teşekkürler düzeltme için,ancak yorumlarda isim yazarsanız seviniriz...